1. [79:13] | feinnemâ hiye zecratüv vâḥideh. | فإنما هي زجرة واحدة فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ |
---|
Elmalılı | Fakat o bir tek haykırıştır. |
Y. Ali | But verily, it will be but a single (Compelling) Cry,
|
Words | | فإنما - Then only| هي - it| زجرة - (will be) a shout| واحدة - single,| |
Pickthal | Surely it will need but one shout, |
Arberry | But it shall be only a single scare, |
Shakir | But it shall be only a single cry, |
Free Minds | But all it takes is one blow. |
Qaribullah | But it will be only a single blow, |
Asad | [But,] then, that [Last Hour] will be [upon them of a sudden, as if it were] but a single accusing cry - |
Diyanet Vakfı | Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar. |
Diyanet | Doğrusu bir tek çığlık yetecektir. |
Edip Yüksel | O bir tek dürtüşten ibarettir. |
Suat Yıldırım | Fakat olay (zor değil,) bir tek emirden ibarettir. Bir anda mahşerde toplanıverirler! [17,52; 54,50; 16,77] |
Yaşar Nuri Öztürk | Oysaki o, sert bir komut sesinden ibarettir. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Halbuki o, bir tek haykırış. |
Ali Bulaç | Oysa bu, yalnızca tek bir haykırıştır. |
Süleyman Ateş | O (olay zor değil) bir tek haykırış(a bakmakta)dır. |
Önceki [79:12]< >[79:14] Sonraki |