1. [76:13] | müttekiîne fîhâ `ale-l'erâik. lâ yeravne fîhâ şemsev velâ zemherîrâ. | متكئين فيها على الأرائك لا يرون فيها شمسا ولا زمهريرا مُّتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا |
---|
Elmalılı | Orada donatılmış koltuklar üzerine dayanmışlardır: Orada ne yakıcı güneş görürler, ne de şiddetli soğuk. |
Y. Ali | Reclining in the (Garden) on raised thrones, they will see there neither the sun's (excessive heat) nor (the moon's) excessive cold.
|
Words | | متكئين - Reclining| فيها - therein| على - on| الأرائك - couches.| لا - Not| يرون - they will see| فيها - therein| شمسا - sun| ولا - and not| زمهريرا - freezing cold.| |
Pickthal | Reclining therein upon couches, they will find there neither (heat of) a sun nor bitter cold. |
Arberry | therein they shall recline upon couches, therein they shall see neither sun nor bitter cold; |
Shakir | Reclining therein on raised couches, they shall find therein neither (the severe heat of) the sun nor intense cold. |
Free Minds | They are reclining in it on raised couches, they do not have in it excessive sun nor bitter cold. |
Qaribullah | Reclining there upon couches, they shall see neither the sun nor the moon. |
Asad | In that [garden] they will on couches recline, and will know therein neither [burning] sun nor cold severe, |
Diyanet Vakfı | Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk. |
Diyanet | Orada tahtlara yaslanırlar; orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler. |
Edip Yüksel | Orada koltuklara yaslanırlar; orada ne (yakıcı) güneş ne de dondurucu soğuk görürler. |
Suat Yıldırım | Koltuklarında diledikleri gibi dinlenir, orada ne güneş sıcağı görürler, ne de dondurucu soğuklara uğrarlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | Koltuklar üzerine yaslanarak otururlar orada. Ne bir güneş görürler orada ne de kavurucu bir soğuk... |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yaslanırlar orada tahtlara, orada ne güneş görürler, ne zemheri. |
Ali Bulaç | Orada tahtlar üzerinde yaslanıp-dayanmışlardır. Orada ne (yakıcı) bir güneş ve ne de dondurucu bir soğuk görürler. |
Süleyman Ateş | Orada divanlar üzerinde yastıklara dayanırlar. Orada ne (yakıcı) güneş görürler, ne de dondurucu soğuk. |
Önceki [76:12]< >[76:14] Sonraki |