1. [7:161] | veiẕ ḳîle lehümü-skünû hâẕihi-lḳaryete vekülû minhâ ḥayŝü şi'tüm veḳûlû ḥiṭṭatüv vedḫulü-lbâbe sücceden nagfir leküm ḫatiâtiküm. senezîdü-lmuḥsinîn. | وإذ قيل لهم اسكنوا هذه القرية وكلوا منها حيث شئتم وقولوا حطة وادخلوا الباب سجدا نغفر لكم خطيئاتكم سنزيد المحسنين وَإِذْ قِيلَ لَهُمُ اسْكُنُواْ هَـذِهِ الْقَرْيَةَ وَكُلُواْ مِنْهَا حَيْثُ شِئْتُمْ وَقُولُواْ حِطَّةٌ وَادْخُلُواْ الْبَابَ سُجَّدًا نَّغْفِرْ لَكُمْ خَطِيئَاتِكُمْ سَنَزِيدُ الْمُحْسِنِينَ |
---|
Elmalılı | Ve o vakit onlara denilmişti ki; Şu şehre yerleşin ve orada dilediğiniz şeylerden yiyin, "hitta" (günahlarımızı bağışla.) deyin ve secde ederek kapısından girin ki, suçlarınızı bağışlayalım. İyilere nimetlerimizi daha da arttıracağız. | Y. Ali | And remember it was said to them: "Dwell in this town and eat therein as ye wish, but say the word of humility and enter the gate in a posture of humility: We shall forgive you your faults; We shall increase (the portion of) those who do good."
| Words | | وإذ - And when| قيل - it was said| لهم - to them,| اسكنوا - "Live| هذه - (in) this| القرية - city| وكلوا - and eat| منها - from it| حيث - wherever| شئتم - you wish| وقولوا - and say,| حطة - "Repentance,"| وادخلوا - and enter| الباب - the gate| سجدا - prostrating,| نغفر - We will forgive| لكم - for you| خطيئاتكم - your sins.| سنزيد - We will increase (reward)| المحسنين - (of) the good-doers."| | Pickthal | And when it was said unto them: Dwell in this township and eat therefrom whence ye will, and say "Repentance," and enter the gate prostrate; We shall forgive you your sins; We shall increase (reward) for the right-doers. | Arberry | And when it was said to them, 'Dwell in this township and eat of it wherever you will; and say, Unburdening; and enter in at the gate, prostrating; We will forgive you your transgressions, and increase the good-doers.' | Shakir | And when it was said to them: Reside in this town and eat from it wherever you wish, and say, Put down from us our heavy burdens: and enter the gate making obeisance, We will forgive you your wrongs: We will give more to those who do good (to others). | Free Minds | And they were told: "Reside in this town and eat from it as you please, and Say: "Our load is removed," and enter the gate while prostrating, We will forgive for you your wrong doings, and We will increase for the good doers." | Qaribullah | When it was said to them: 'Dwell in this village, and eat of whatever you please; and say, "Unburdening" and enter the gate prostrating, We will forgive you your sins and increase the gooddoers. ' | Asad | And [remember] when you were told: "Dwell in this land and eat of its food as you may desire; but say, `Remove Thou from us the burden of our sins,' and enter the gate humbly - [whereupon] We shall forgive you your sins [and] shall amply reward the doers of good." | Diyanet Vakfı | Onlara denildi ki: Şu şehirde (Kudüs'te) yerleşin, ondan (nimetlerinden) dilediğiniz gibi yeyin, "bağışlanmak istiyoruz" deyin ve kapıdan eğilerek girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara ileride ihsanımızı daha da artıracağız. | Diyanet | Onlara: "Şu şehirde oturun, dilediğiniz gibi yiyip için, "affet!" deyin ve secde ederek kapısından girin; Biz de yanılmalarınızı bağışlarız. İyi davrananlara daha da artıracağız" denmişti. | Edip Yüksel | Hatırla ki kendilerine, "Bu şehirde oturun, oradan dilediğiniz gibi yiyin, dostça konuşun ve kapıdan alçak gönüllü olarak girin ki hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanlara fazlasını vereceğiz," denildiğinde, | Suat Yıldırım | O vakit onlara denildi ki: “Şu şehre (Kudüs'e) yerleşin, oranın ürünlerinden dilediğiniz şekilde yiyin, yararlanın, “Affet bizi ya Rebbenâ! (hıtta)” deyin ve şehrin kapısından tevazû ile eğilerek girin ki suçlarınızı bağışlayalım.İyi ve güzel davrananlara, ayrıca daha fazla mükâfatlar vereceğiz.” | Yaşar Nuri Öztürk | Onlara şöyle denildi: Şu kentte oturun, orada istediğiniz yerden yiyin. 'Affet!' diye yalvarın; kapıdan da secde ederek girin ki, hatalarınızı bağışlayalım. Güzel düşünüp güzel iş yapanlara daha fazlasını da vereceğiz. | Abdulbaki Gölpınarlı | Hani o zaman onlara, bu şehirde yerleşin ve dilediğiniz yerde dilediğiniz şeyi yiyin ve bu makam, suçların döküldüğü makamdır deyin, kapıdan yerlere kapanırcasına eğilerek girin de suçlarınızı örtelim, iyi hareket edenlerin mükafatını daha da fazlasıyla verelim denmişti. | Ali Bulaç | Onlara: "Bu şehirde oturun, ondan istediğiniz yerden yeyin, 'dileğimiz bağışlanmadır' deyin ve kapısından secde ederek girin, (Biz de) hatalarınızı bağışlayalım. İyilik yapanların (armağanlarını) artıracağız" denildiğinde, | Süleyman Ateş | Onlara: "Şu kentte oturun. Orada dilediğiniz yerden yeyin, (Allah'a niyaz edip bizi) affet deyin ve secde ederek kapıdan girin ki hatalarınızı bağışlayalım; biz iyilik edenlere daha fazlasını da vereceğiz." denildi. | Önceki [7:160]< >[7:162] Sonraki |
|