1. [68:5] | fesetübṣiru veyübṣirûn. | فستبصر ويبصرون فَسَتُبْصِرُ وَيُبْصِرُونَ |
---|
Elmalılı | Sen de göreceksin, onlar da görecek. |
Y. Ali | Soon wilt thou see, and they will see,
|
Words | | فستبصر - So you will see| ويبصرون - and they will see,| |
Pickthal | And thou wilt see and they will see |
Arberry | So thou shalt see, and they will see, |
Shakir | So you shall see, and they (too) shall see, |
Free Minds | So you will see, and they will see. |
Qaribullah | You shall see and they will see |
Asad | and [one day] thou shalt see, and they [who now deride thee] shall see, |
Diyanet Vakfı | (Sen de) göreceksin, onlar da görecekler, |
Diyanet | Hanginizin aklından zoru olduğunu yakında sen de göreceksin, onlar da görecekler. |
Edip Yüksel | Sen de göreceksin, onlar da görecekler; |
Suat Yıldırım | Yakında göreceksin, onlar da görecekler. |
Yaşar Nuri Öztürk | Yakında göreceksin, onlar da görecekler, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yakında sen de görürsün ve onlar da görürler. |
Ali Bulaç | Artık yakında göreceksin ve onlar da görecekler. |
Süleyman Ateş | (Sen de) Göreceksin, onlar da görecekler; |
Önceki [68:4]< >[68:6] Sonraki |