1. [68:17] | innâ belevnâhüm kemâ belevnâ aṣḥâbe-lcenneh. iẕ aḳsemû leyaṣrimünnehâ muṣbiḥîn. | إنا بلوناهم كما بلونا أصحاب الجنة إذ أقسموا ليصرمنها مصبحين إِنَّا بَلَوْنَاهُمْ كَمَا بَلَوْنَا أَصْحَابَ الْجَنَّةِ إِذْ أَقْسَمُوا لَيَصْرِمُنَّهَا مُصْبِحِينَ |
---|
Elmalılı | Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi. |
Y. Ali | Verily We have tried them as We tried the People of the Garden, when they resolved to gather the fruits of the (garden) in the morning.
|
Words | | إنا - Indeed, We| بلوناهم - have tried them| كما - as| بلونا - We tried| أصحاب - (the) companions| الجنة - (of) the garden,| إذ - when| أقسموا - they swore| ليصرمنها - to pluck its fruit| مصبحين - (in the) morning,| |
Pickthal | Lo! We have tried them as We tried the owners of the garden when they vowed that they would pluck its fruit next morning, |
Arberry | Now We have tried them, even as We tried the owners of the garden when they swore they would pluck in the morning |
Shakir | Surely We will try them as We tried the owners of the garden, when they swore that they would certainly cut off the produce in the morning, |
Free Minds | We have tested them like We tested those who owned the paradise, when they swore that they will harvest it in the morning. |
Qaribullah | We have tried them as We tried the owners of the garden who had sworn that in the morning they would reap it, |
Asad | [As for such sinners,] behold, We [but] try them 11 as We tried the owners of a certain garden who vowed that they would surely harvest its fruit on the morrow, |
Diyanet Vakfı | Biz, vaktiyle "bahçe sahipleri" ne bela verdiğimiz gibi, onlara da bela verdik. Hani onlar (bahçe sahipleri), sabah olurken (kimse görmeden) onu (mahsullerini) devşireceklerine yemin etmişlerdi. |
Diyanet | Biz bunları, vaktiyle bahçe sahiplerini denediğimiz gibi denedik. Sahipleri daha sabah olmadan, bahçeyi devşireceklerine bir istisna payı bırakmaksızın yemin etmişlerdi. |
Edip Yüksel | Onları sınadık; tıpkı bahçe sahiplerini sınadığımız gibi. Sabahleyin devşireceklerine yemin etmişlerdi. |
Suat Yıldırım | Biz tıpkı o bahçe sahiplerini sınadığımız gibi, bunları da sınadık.Onlar sabah erken mahsulü devşireceklerini yeminle pekiştirip kesin söylemiş, (inşaallah dememiş), Allah'ın iznine bağlamamışlardı. Ayrıca fakirlerin payını düşünmemişlerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz onları, o bahçe sahiplerini belalandırdığımız gibi belalandırdık. Hani, onlar sabaha çıktıklarında, bahçeyi mutlaka kesip biçeceklerine yemin etmişlerdi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve biz, onları açlıkla, kıtlıkla sınarız, nitekim o bahçe sahiplerini de sınamıştık; hani, sabahleyin erkenden, bahçelerindeki mahsulü kesmeye ant içmişlerdi. |
Ali Bulaç | Gerçek şu ki, Biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti (erkenden ve kimseye haber vermeden) onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair and içmişlerdi. |
Süleyman Ateş | Biz bunlara da bela verdik, şu bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi: Hani onlar, sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi. |
Önceki [68:16]< >[68:18] Sonraki |