Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  67 - MülkGörüntülenen ayet : 27 | 30 - Sure No: 67
Önceki [67:26]< >[67:28] Sonraki
1.
[67:27]
felemmâ raevhü zülfeten sîet vucûhü-lleẕîne keferû veḳîle hâẕe-lleẕî küntüm bihî tedde`ûn.فلما رأوه زلفة سيئت وجوه الذين كفروا وقيل هذا الذي كنتم به تدعون
فَلَمَّا رَأَوْهُ زُلْفَةً سِيئَتْ وُجُوهُ الَّذِينَ كَفَرُوا وَقِيلَ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تَدَّعُونَ
Elmalılı Onu yakın görünce inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
Y. AliAt length, when they see it close at hand, grieved will be the faces of the Unbelievers, and it will be said (to them): "This is (the promise fulfilled), which ye were calling for!"
 Words| فلما - But when| رأوه - they (will) see it| زلفة - approaching,| سيئت - (will be) distressed| وجوه - (the) faces| الذين - (of) those who| كفروا - disbelieved,| وقيل - and it will be said,| هذا - "This| الذي - (is) that which| كنتم - you used to| به - for it| تدعون - call."|
PickthalBut when they see it nigh, the faces of those who disbelieve will be awry, and it will be said (unto them): This is that for which ye used to call.
Arberry Then, when they see it nigh at hand, the faces of the unbelievers will be vexed, and it will be said, 'This is what you were promised.'
ShakirBut when they shall see it nigh, the faces of those who disbelieve shall be sorry, and it shall be said; This is that which you used to call for.
Free MindsSo when they see it near, the faces of those who rejected will turn miserable, and it will be proclaimed: "This is what you had called for!."
Qaribullah Then, when they see it drawing near, the faces of the unbelievers will be blackened, and it is said: 'This is what you were promised. '
AsadYet in the end, when they shall see that [fulfilment] close at hand, the faces of those who were bent on denying the truth will be stricken with grief; and they will be told, "This it is that you were [so derisively] calling for!"
Diyanet VakfıAma onu (azabı) yakından gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri kararacak ve (kendilerine): İşte sizin isteyip durduğunuz budur! denecektir.
DiyanetAzabı yaklaşırken gördükleri zaman, inkar edenlerin yüzleri çirkinleşip kararır; onlara: "Sizin arayıp durduğunuz işte budur" denir.
Edip YükselOnu yaklaşırken gördükleri zaman inkarcıların suratı asılır, ve onlara "İşte isteyip durduğunuz şey budur," denir.
Suat YıldırımOnu yanıbaşlarında buldukları zaman inkâr edenlerin kederden yüzleri mosmor kesilir. Kendilerine: “İşte sizin isteyip durduğunuz şey!” denilir.
Yaşar Nuri ÖztürkOnu yakından gördüklerinde, inkâr edenlerin yüzleri kötüleşti. Şöyle denildi: "O habire çağırıp durduğunuz şey budur."
Abdulbaki GölpınarlıAzabın yaklaştığını gördüler mi kafir olanların yüzleri kararır ve işte denir, bu, isteyip durduğunuz şey.
Ali BulaçNihayet onu pek yakında gördüklerinde, o inkar edenlerin yüzleri kötüleşip-karardı. Ve: "İşte bu, sizin (gerçekleşmeyecek diye) öne sürüp durduğunuz şeydir" denildi.
Süleyman AteşOnu yakın görünce inkar edenlerin yüzleri kötüleşti. Ve: "İşte çağırıp durduğunuz şey budur!" dendi.
Önceki [67:26]< >[67:28] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17