Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  6 - En'amGörüntülenen ayet : 99 | 165 - Sure No: 6
Önceki [6:98]< >[6:100] Sonraki
1.
[6:99]
vehüve-lleẕî enzele mine-ssemâi mââ. feaḫracnâ bihî nebâte külli şey'in feaḫracnâ minhü ḫaḍiran nuḫricü minhü ḥabbem müterâkibâ. vemine-nnaḫli min ṭal`ihâ ḳinvânün dâniyetüv vecennâtim min a`nâbiv vezzeytûne verrummâne müştebihev vegayra müteşâbih.-nżurû ilâ ŝemerihî iẕâ eŝmera veyen`ih. inne fî ẕâliküm leâyâtil liḳavmiy yü'minûn.وهو الذي أنزل من السماء ماء فأخرجنا به نبات كل شيء فأخرجنا منه خضرا نخرج منه حبا متراكبا ومن النخل من طلعها قنوان دانية وجنات من أعناب والزيتون والرمان مشتبها وغير متشابه انظروا إلى ثمره إذا أثمر وينعه إن في ذلكم لآيات لقوم يؤمنون
وَهُوَ الَّذِيَ أَنزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ نَبَاتَ كُلِّ شَيْءٍ فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا نُّخْرِجُ مِنْهُ حَبًّا مُّتَرَاكِبًا وَمِنَ النَّخْلِ مِن طَلْعِهَا قِنْوَانٌ دَانِيَةٌ وَجَنَّاتٍ مِّنْ أَعْنَابٍ وَالزَّيْتُونَ وَالرُّمَّانَ مُشْتَبِهًا وَغَيْرَ مُتَشَابِهٍ انظُرُواْ إِلِى ثَمَرِهِ إِذَا أَثْمَرَ وَيَنْعِهِ إِنَّ فِي ذَلِكُمْ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يُؤْمِنُونَ
Elmalılı Gökten suyu indiren O'dur. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir yeşillik çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş taneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Bunlar meyvelendikleri zaman meyvelerinin olgunlaşmasına bakın! Bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.
Y. AliIt is He Who sendeth down rain from the skies: with it We produce vegetation of all kinds: from some We produce green (crops), out of which We produce grain, heaped up (at harvest); out of the date-palm and its sheaths (or spathes) (come) clusters of dates hanging low and near: and (then there are) gardens of grapes, and olives, and pomegranates, each similar (in kind) yet different (in variety): when they begin to bear fruit, feast your eyes with the fruit and the ripeness thereof. Behold! in these things there are signs for people who believe.
 Words| وهو - And He| الذي - (is) the One Who| أنزل - sends down| من - from| السماء - the sky| ماء - water,| فأخرجنا - then We bring forth| به - with it| نبات - vegetation| كل - (of) every| شيء - thing.| فأخرجنا - Then We bring forth| منه - from it| خضرا - green plant,| نخرج - We bring forth| منه - from it| حبا - grain -| متراكبا - thick clustered.| ومن - And from| النخل - the date-palm,| من - from| طلعها - its spathe| قنوان - clusters of dates| دانية - hanging low.| وجنات - And gardens| من - of| أعناب - grapes| والزيتون - and the olives| والرمان - and the pomegranates| مشتبها - resembling| وغير - and not| متشابه - resembling.| انظروا - Look| إلى - at| ثمره - its fruit| إذا - when| أثمر - it bears fruit| وينعه - and its ripening.| إن - Indeed,| في - in| ذلكم - that| لآيات - (are) signs| لقوم - for a people| يؤمنون - (who) believe.|
PickthalHe it is Who sendeth down water from the sky, and therewith We bring forth buds of every kind; We bring forth the green blade from which We bring forth the thick-clustered grain; and from the date-palm, from the pollen thereof, spring pendant bunches; and (We bring forth) gardens of grapes, and the olive and the pomegranate, alike and unlike. Look upon the fruit thereof, when they bear fruit, and upon its ripening. Lo! herein verily are portents for a people who believe.
Arberry It is He who sent down out of heaven water, and thereby We have brought forth the shoot of every plant, and then We have brought forth the green leaf of it, bringing forth from it close-compounded grain, and out of the palm-tree, from the spathe of it, dates thick-lustered, ready to the hand, and gardens of vines, olives, pomegranates, like each to each, and each unlike to each. Look upon their fruits when they fructify and ripen! Surely, in all this are signs for a people who do believe.
ShakirAnd He it is Who sends down water from the cloud, then We bring forth with it buds of all (plants), then We bring forth from it green (foliage) from which We produce grain piled up (in the ear); and of the palm-tree, of the sheaths of it, come forth clusters (of dates) within reach, and gardens of grapes and olives and pomegranates, alike and unlike; behold the fruit of it when it yields the fruit and the ripening of it; most surely there are signs in this for a people who believe.
Free MindsAnd He is the One who sent down water from the sky, and We brought out with it plants of every kind. We brought out from it the green, from which We bring out multiple seeds; and what is from the palm trees, from its sheaths hanging low and near; and gardens of grapes and olives and pomegranates, similar and not similar. Look at its fruit when it blossoms and its ripeness. In this are signs for a people that believe.
Qaribullah He sends down water from the sky, and with it We bring forth the plant of every thing. From these We bring forth green foliage and composite grain, palmtrees laden with clusters of dates within reach, vineyards and olive groves and pomegranates alike and unlike. Behold their fruits when they bear fruit and ripen. Surely, in these there are signs for a nation who believe.
AsadAnd He it is who has caused waters to come down from the sky; and by this means have We brought forth all living growth, and out of this have We brought forth verdure." Out of this do We bring forth close-growing grain; and out of the spathe of the palm tree, dates in thick clusters; and gardens of vines, and the olive tree, and the pomegranate: [all] so alike, and yet so different! ' Behold their fruit when it comes to fruition and ripens! Verily, in all this there are messages indeed for people who will believe!
Diyanet VakfıO, gökten su indirendir. İşte biz her çeşit bitkiyi onunla bitirdik. O bitkiden de kendisinde üstüste binmiş taneler bitireceğimiz bir yeşillik; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; bir kısmı birbirine benzeyen, bir kısmı da benzemeyen zeytin ve nar bahçeleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman her birinin meyvesine bakın! Kuşkusuz bütün bunlarda inanan bir toplum için ibretler vardır.
DiyanetO, gökten su indirendir. Her bitkiyi onunla bitirdik, ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık. Ürün verdiklerinde ürünlerine, olgunlaşmalarına bir bakın. Bunlarda, inananlar için, şüphesiz, deliller vardır.
Edip YükselO'dur gökten su indiren. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık. O bitkiden ürettiğimiz yeşil madde ile de sayısız taneler çıkardık. Tomurcuğundan salkımlar sarkan hurma ağaçları, üzüm bağları, zeytin ve nar gibi birbirine benzeyen ve benzemeyen ürünler çıkardık. Her birinin meyve verme zamanında meyvesine ve olgunluğuna bakın. İnanan bir toplum için bunda deliller ve ibretler vardır
Suat YıldırımGökten su indiren O'dur. Sonra Biz onunla her çeşit bitkiyi çıkarırız. O bitkiden bir filiz, ondan da büyüyüp birbirinin üstüne binmiş taneler, başaklar çıkarırız. Hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiririz. Bunlardan kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine, bir ilk meyve verdiğinde bir de tam olgunlaştıkları zaman bakın! Elbette bütün bunlarda iman edecekler için alınacak birçok dersler vardır. [16,10-11; 21,30; 13,4] {KM, Mezmurlar 104}
Yaşar Nuri ÖztürkSize gökten su indiren de O'dur! Biz o suyla her şeyin bitkisini çıkardık. Ondan da bir yeşillik çıkardık. O yeşillikten birbiri üzerine binmiş dâneler çıkardık. Hurma ağacının da tomurcuğundan sarkan salkımlar, üzümlerden bağlar, zeytin, nar çıkardık. Birbirine benzeyeni var, benzemeyeni var. Meyve verdiğinde ve meyveler olgunlaştığında bir bakın onun ürününe! Bu size gösterilenlerde, iman eden bir topluluk için, çok ibret vardır!
Abdulbaki GölpınarlıGökten yağmur yağdıran da odur. Sonra o yağmurla her çeşit nebatı tomurcuklandırır, yeşertir, ondan da başaklar içinde birbirine bitişmiş, istiflenmiş taneler meydana getirir. Hurma tomurcuklarından, elle yetişilecek kadar yakın salkımlar, bir bakımdan birbirine benzeyen, bir bakımdan benzemeyen üzümlerden, zeytinlerden, narlardan bağlarbahçeler yetiştiririz. Bir meyve verince bakın onlara, bir de meyveleri olunca. Şüphe yok ki bütün bunlarda, inanan topluluğa deliller var.
Ali BulaçO, gökten su indirendir. Bununla herşeyin bitkisini bitirdik, ondan bir yeşillik çıkardık, ondan birbiri üstüne bindirilmiş taneler türetiyoruz. Ve hurma ağacının tomurcuğundan da yere sarkmış salkımlar, -birbirine benzeyen ve benzemeyen- üzümlerden, zeytinden ve nardan bahçeler (kılıyoruz.) Meyvesine, ürün verdiğinde ve olgunluğa eriştiğinde bir bakıverin. Şüphesiz inanacak bir topluluk için bunda gerçekten ayetler vardır.
Süleyman AteşO'dur ki, size gökten su indirdi. Onunla her çeşit bitkiyi çıkardık, o bitkiden bir filiz çıkardık, ondan da birbiri üzerine binmiş daneler; hurmanın tomurcuğundan sarkan salkımlar; üzüm bağları; zeytin ve nar (bahçeleri) çıkarıyoruz. (Bunların) kimi birbirine benzer, kimi benzemez. Her birinin meyvesine bakın: Meyve verirken ve olgunlaştığı zaman. Şüphesiz bu size gösterilenlerde, inananlar toplumu için elbette çok ibret vardır.
Önceki [6:98]< >[6:100] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17