1. [5:55] | innemâ veliyyükümü-llâhü verasûlühû velleẕîne âmenü-lleẕîne yüḳîmûne-ṣṣalâte veyü'tûne-zzekâte vehüm râki`ûn. | إنما وليكم الله ورسوله والذين آمنوا الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة وهم راكعون إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ الَّذِينَ يُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ |
---|
Elmalılı | Sizin asıl dostunuz Allah'tır, O'nun Resulüdür ve namazlarını kılan zekatlarını veren ve rükû eden müminlerdir. | Y. Ali | Your (real) friends are (no less than) Allah, His Messenger, and the (fellowship of) believers,- those who establish regular prayers and regular charity, and they bow down humbly (in worship).
| Words | | إنما - Only| وليكم - your ally| الله - (is) Allah| ورسوله - and His Messenger,| والذين - and those who| آمنوا - believe,| الذين - and those who| يقيمون - establish| الصلاة - the prayer| ويؤتون - and give| الزكاة - zakah| وهم - and they| راكعون - (are) those who bow down.| | Pickthal | Your guardian can be only Allah; and His messenger and those who believe, who establish worship and pay the poordue, and bow down (in prayer). | Arberry | Your friend is only God, and His Messenger, and the believers who perform the prayer and pay the alms, and bow them down. | Shakir | Only Allah is your Vali and His Messenger and those who believe, those who keep up prayers and pay the poor-rate while they bow. | Free Minds | For your supporter is God and His messenger and those who believe, who hold the contact-method, and contribute towards betterment, and they are kneeling. | Qaribullah | Your guide is only Allah, His Messenger, and the believers; those who establish the prayer, pay their obligatory charity, and bow down (in worship). | Asad | Behold, your only helper shall be God, and His Apostle, and those who have attained to faith - those that are constant in prayer, and render the purifying dues, and bow down [before God]: | Diyanet Vakfı | Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekatı verirler. | Diyanet | Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun Peygamberi ve namaz kılan, zekat veren ve rüku eden müminlerdir. | Edip Yüksel | Gerçek dostlarınız, ALLAH, elçisi ve namazı gözetip alçak gönüllü olarak zekatı veren müminlerdir. | Suat Yıldırım | Sizin dostunuz ancak Allah'tır, O’nun Resulüdür ve Allah’a tam boyun eğerek namazlarını hakkıyla ifa eden, zekâtlarını veren müminlerdir. | Yaşar Nuri Öztürk | Sizin gönül dostunuz Allah'tır, O'nun resulüdür, bir de rükû eder bir halde namazı/duayı yerine getirip, zekâtı vererek iman edenlerdir. | Abdulbaki Gölpınarlı | Sizin dostunuz, sahibiniz, ancak Allah'tır ve Peygamberidir ve inananlar, namaz kılanlar ve rüku ederken zekat verenlerdir. | Ali Bulaç | Sizin dostunuz (veliniz), ancak Allah, O'nun elçisi, rüku ediciler olarak namaz kılan ve zekatı veren mü'minlerdir. | Süleyman Ateş | Sizin veliniz, ancak Allah, Elçisi ve namazlarını kılan, zekatlarını veren, rüku'a varan mü'minlerdir. | Önceki [5:54]< >[5:56] Sonraki |
|