Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  49 - HucuratGörüntülenen ayet : 14 | 18 - Sure No: 49
Önceki [49:13]< >[49:15] Sonraki
1.
[49:14]
ḳâleti-l'a`râbü âmennâ. ḳul lem tü'minû velâkin ḳûlû eslemnâ velemmâ yedḫuli-l'îmânü fî ḳulûbiküm. vein tüṭî`ü-llâhe verasûlehû lâ yelitküm min a`mâliküm şey'â. inne-llâhe gafûrur raḥîm.قالت الأعراب آمنا قل لم تؤمنوا ولكن قولوا أسلمنا ولما يدخل الإيمان في قلوبكم وإن تطيعوا الله ورسوله لا يلتكم من أعمالكم شيئا إن الله غفور رحيم
قَالَتِ الْأَعْرَابُ آمَنَّا قُل لَّمْ تُؤْمِنُوا وَلَكِن قُولُوا أَسْلَمْنَا وَلَمَّا يَدْخُلِ الْإِيْمَانُ فِي قُلُوبِكُمْ وَإِن تُطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ لَا يَلِتْكُم مِّنْ أَعْمَالِكُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ
Elmalılı Bedevîler "inandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz ama "İslâm olduk." deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve Resulüne itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Y. AliThe desert Arabs say, "We believe." Say, "Ye have no faith; but ye (only)say, 'We have submitted our wills to Allah,' For not yet has Faith entered your hearts. But if ye obey Allah and His Messenger, He will not belittle aught of your deeds: for Allah is Oft-Forgiving, Most Merciful."
 Words| قالت - Say| الأعراب - the Bedouins,| آمنا - "We believe."| قل - Say,| لم - "Not| تؤمنوا - you believe;| ولكن - but| قولوا - say,| أسلمنا - "We have submitted,"| ولما - and has not yet| يدخل - entered| الإيمان - the faith| في - in| قلوبكم - your hearts.| وإن - But if| تطيعوا - you obey| الله - Allah| ورسوله - and His Messenger,| لا - not| يلتكم - He will deprive you| من - of| أعمالكم - your deeds| شيئا - anything.| إن - Indeed,| الله - Allah| غفور - (is) Oft-Forgiving,| رحيم - Most Merciful.|
PickthalThe wandering Arabs say: We believe. Say (unto them, O Muhammad): Ye believe not, but rather say "We submit," for the faith hath not yet entered into your hearts. Yet, if ye obey Allah and His messenger, He will not withhold from you aught of (the reward of) your deeds. Lo! Allah is Forgiving, Merciful.
Arberry The Bedouins say, 'We believe.' Say: 'You do not believe; rather say, "We surrender"; for belief has not yet entered your hearts. If you obey God and His Messenger, He will not diminish you anything of your works. God is All-forgiving, All-compassionate.'
ShakirThe dwellers of the desert say: We believe. Say: You do not believe but say, We submit; and faith has not yet entered into your hearts; and if you obey Allah and His Messenger, He will not diminish aught of your deeds; surely Allah is Forgiving, Merciful.
Free MindsThe Nomads said: "We believe." Say: "You have not believed; but you should Say: 'We have surrendered', for belief has not yet entered into your hearts." If you obey God and His messenger, He will not put any of your works to waste. God is Forgiver, Merciful.
Qaribullah The Arabs declare: 'We believe. ' Say: 'You do not', rather, say: 'we submit, ' because belief has not yet found its way into your hearts. If you obey Allah and His Messenger, He will not reduce a thing from of your deeds. Allah is the Forgiving and the Most Merciful.
AsadTHE BEDOUIN say, "We have attained to faith." Say [unto them, O Muhammad]: "You have not [yet] attained to faith; you should [rather] say, `We have [outwardly] surrendered' - for [true] faith has not yet entered your hearts. [Inasmuch as this is evidently an allusion to the intense tribalism of the bedouin and their "pride of descent" (Razi), the above verse connects with the preceding condemnation of all tribal preferences and prejudices, and with the call for their abandonment as a prerequisite of true faith. Primarily, this relates to the bedouin contemporaries of the Prophet, but its import is general and timeless.] But if you [truly] pay heed unto God and His Apostle, He will not let the least of your deeds go to waste: [I.e., "your own deeds, in distinction from the supposed `glorious deeds' of your ancestors, which count for nothing in His sight".] for, behold, God is much-forgiving, a dispenser of grace."
Diyanet VakfıBedeviler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
DiyanetBedeviler: "İnandık" dediler, de ki: "İnanmadınız ama İslam olduk deyin; inanç henüz gönüllerinize yerleşmedi; eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, işlediklerinizden bir şey eksilmez; doğrusu Allah, bağışlar, merhamet eder."
Edip YükselAraplar "İnandık," dediler. De ki, "Siz inanmadınız, fakat inanç kalbinize girinceye kadar, 'teslim olduk' deyin. ALLAH'a ve elçisine uyarsanız yaptıklarınızdan hiç bir şeyi eksiltmez. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Suat YıldırımBedeviler “iman ettik!” dediler. De ki: “Siz iman etmediniz, lâkin “İslâm olduk, size inkıyad ettik!” deyiniz. Zira iman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz, sizin emeklerinizden hiçbir şeyin mükâfatını eksiltmez. Yaptığınızı zayi etmez. Gerçekten Allah gafûr ve rahîmdir (mağfireti, merhamet ve ihsanı boldur).
Yaşar Nuri ÖztürkBedeviler: "İman ettik." dediler. De ki: "Siz iman etmediniz. Ancak 'Müslüman' olduk deyin. İman sizin kalplerinize girmemiştir. Eğer Allah'a ve resulüne itaat ederseniz Allah, yapıp ettiklerinizden hiçbir şey eksiltmez. Çünkü Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir."
Abdulbaki GölpınarlıBedeviler, inandık dediler; de ki: İnanmadınız ve fakat Müslüman olduk deyin ve inanç, henüz gönüllerinize girmedi sizin ve Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz yaptığınız iyiliklerin sevabından hiçbir şey eksilmez, şüphe yok ki Allah, suçları örter, rahimdir.
Ali BulaçBedeviler, dedi ki: "İman ettik." De ki: "Siz iman etmediniz; ancak "İslam (Müslüman veya teslim) olduk deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir. Eğer Allah'a ve Resûlü’ne itaat ederseniz, O, sizin amellerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Şüphesiz Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir."
Süleyman AteşGöçebe Araplar: "İnandık" dediler. De ki: "İnanmadınız, fakat 'İslam olduk' deyin. Henüz iman kalblerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Elçisine ita'at ederseniz (Allah), yaptığınız güzel işlerden hiçbirinin sevabını size eksik vermez. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."
Önceki [49:13]< >[49:15] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17