1. [44:12] | rabbene-kşif `anne-l`aẕâbe innâ mü'minûn. | ربنا اكشف عنا العذاب إنا مؤمنون رَبَّنَا اكْشِفْ عَنَّا الْعَذَابَ إِنَّا مُؤْمِنُونَ |
---|
Elmalılı | O gün insanlar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz" derler. |
Y. Ali | (They will say:) "Our Lord! remove the Penalty from us, for we do really believe!"
|
Words | | ربنا - "Our Lord!| اكشف - Remove| عنا - from us| العذاب - the punishment;| إنا - indeed, we| مؤمنون - (are) believers."| |
Pickthal | (Then they will say): Our Lord relieve us of the torment. Lo! we are believers. |
Arberry | 'O our Lord, remove Thou from us the chastisement; we are believers.' |
Shakir | Our Lord! remove from us the punishment; surely we are believers. |
Free Minds | "Our Lord, remove the retribution from us; we are believers." |
Qaribullah | 'Our Lord, remove this punishment from us, we are believers. ' |
Asad | O our Sustainer, relieve us of suffering, for, verily, we [now] believe [in Thee]!" |
Diyanet Vakfı | (İşte o zaman insanlar:) Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Doğrusu biz artık inanıyoruz (derler). |
Diyanet | İnsanlar: "Rabbimiz! Bu azabı bizden kaldır; doğrusu artık biz inananlarız" derler. |
Edip Yüksel | "Rabbimiz, bizden bu azabı kaldır; biz inanıyoruz." |
Suat Yıldırım | İşte o zaman insanlar: “Ey ulu Rabbimiz, bizden bu azabı kaldır, çünkü artık iman ediyoruz!” derler. [6,27; 14,44] |
Yaşar Nuri Öztürk | "Ey Rabbimiz, kaldır bizden bu azabı. Biz gerçekten müminleriz." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbimiz, bizden azabı, gider, şüphe yok ki inandık biz. |
Ali Bulaç | "Rabbimiz, azabı üstümüzden açıp-gider; çünkü biz (artık) iman edicileriz." |
Süleyman Ateş | Rabbimiz, bizden azabı kaldır, çünkü biz artık inanıyoruz derler. |
Önceki [44:11]< >[44:13] Sonraki |