1.
[39:3] | elâ lillâhi-ddînü-lḫâliṣ. velleẕîne-tteḫaẕû min dûnihî evliyâ'. mâ na`büdühüm illâ liyüḳarribûnâ ile-llâhi zülfâ. inne-llâhe yaḥkümü beynehüm fî mâ hüm fîhi yaḫtelifûn. inne-llâhe lâ yehdî men hüve kâẕibün keffâr. |  ألا لله الدين الخالص والذين اتخذوا من دونه أولياء ما نعبدهم إلا ليقربونا إلى الله زلفى إن الله يحكم بينهم في ما هم فيه يختلفون إن الله لا يهدي من هو كاذب كفار
أَلَا لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِن دُونِهِ أَوْلِيَاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ إِلَّا لِيُقَرِّبُونَا إِلَى اللَّهِ زُلْفَى إِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ إِنَّ اللَّهَ لَا يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ |
|---|
| Elmalılı | İyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka birtakım dostlar tutanlar da şöyle demektedirler: "Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz. | | Y. Ali | Is it not to Allah that sincere devotion is due? But those who take for protectors other than Allah (say): "We only serve them in order that they may bring us nearer to Allah." Truly Allah will judge between them in that wherein they differ. But Allah guides not such as are false and ungrateful.
| | Words | | ألا - Unquestionably,| لله - for Allah| الدين - (is) the religion| الخالص - the pure.| والذين - And those who| اتخذوا - take| من - besides Him| دونه - besides Him| أولياء - protectors,| ما - "Not| نعبدهم - we worship them| إلا - except| ليقربونا - that they may bring us near| إلى - to| الله - Allah| زلفى - (in) nearness."| إن - Indeed,| الله - Allah| يحكم - will judge| بينهم - between them| في - in| ما - what| هم - they| فيه - [in it]| يختلفون - differ.| إن - Indeed,| الله - Allah| لا - (does) not| يهدي - guide| من - (one) who| هو - [he]| كاذب - (is) a liar| كفار - and a disbeliever.| | | Pickthal | Surely pure religion is for Allah only. And those who choose protecting friends beside Him (say): We worship them only that they may bring us near unto Allah. Lo! Allah will judge between them concerning that wherein they differ. Lo! Allah guideth not him who is a liar, an ingrate. | | Arberry | Belongs not sincere religion to God? And those who take protectors, apart from Him -- 'We only serve them that they may bring us nigh in nearness to God' -- surely God shall judge between them touching that whereon they are at variance. Surely God guides not him who is a liar, unthankful. | | Shakir | Now, surely, sincere obedience is due to Allah (alone) and (as for) those who take guardians besides Him, (saying), We do not serve them save that they may make us nearer to Allah, surely Allah will judge between them in that in which they differ; surely Allah does not guide him aright who is a liar, ungrateful. | | Free Minds | Absolutely, to God is the true system. And those who set up allies besides Him: "We only serve them so that they may bring us closer to God." God will judge between them in what they dispute. Surely, God does not guide him who is a liar, a rejecter. | | Qaribullah | Is it not that the sincere religion belongs to Allah? As for those who choose guardians, other than Him, (saying): 'We only worship them so that they will bring us near to Allah, ' Indeed, Allah will judge between them concerning their differences. Indeed, Allah does not guide he who is an unthankful liar. | | Asad | Is it not to God alone that all sincere faith is due? And yet, they who take for their protectors aught beside Him [are wont to say], "We worship them for no other reason than that they bring us nearer to God." [This relates not only to the worship of saints, angels and "deified" persons as such, but also to that of their symbolic representations (statues, pictures, relics, etc.) and, in the case of defunct human personalities, of their real or reputed tombs. Since all such practices are based on the worshipper's hope of "mediation" between himself and God, they obviously conflict with the concept of His omniscience and justice, and are, therefore - notwithstanding their widespread occurrence - utterly rejected by the Quran.] Behold, God will judge between them [on Resurrection Day] with regard to all wherein they differ [from the truth]: [I.e., between those worshippers and the spiritual leaders who have led them astray (cf. 34:31-33).] for, verily, God does not grace with His guidance anyone who is bent on lying [to himself^ and is] stubbornly ingrate! [Cf. 6:22-24 and the corresponding notes.] | | Diyanet Vakfı | Dikkat et, halis din yalnız Allah'ındır. O'nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz, derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah, yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola iletmez. | | Diyanet | Dikkat edin, halis din Allah'ındır; O'nu bırakıp da putlardan dostlar edinenler: "Onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" derler. Doğrusu Allah ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Allah şüphesiz yalancı ve inkarcı kimseyi doğru yola eriştirmez. | | Edip Yüksel | Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz." (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez. | | Suat Yıldırım | İyi bilin ki halis din, yani bütün gönlüyle candan itaat, yalnız Allah'a yapılır. Allah’tan başka birtakım hâmiler edinerek: “Biz onlara sırf bizi Allah’a yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.” diyenlere gelince, elbette Allah, onların hakkında ihtilaf ettikleri hususlarda aralarında hükmünü verecektir. Allah yalancılığı, nankörlük ve kâfirliği huy edinenleri hidâyet etmez, emellerine kavuşturmaz. [16,36; 21,25; 18,110; 34,40-41] | | Yaşar Nuri Öztürk | Gözünüzü açıp kendinize gelin! Arı-duru din yalnız ve yalnız Allah'ındır! O'nun yanında birilerini daha veliler edinerek, "Biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırmaları dışında bir şey için kulluk etmiyoruz." diyenlere gelince, hiç kuşkusuz, Allah onlar arasında, tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmü verecektir. Şu bir gerçek ki, Allah, yalancı ve nankör kişiyi iyiye ve güzele kılavuzlamaz. | | Abdulbaki Gölpınarlı | Bilin ki özden kulluk, yalnız Allah'a olur, ondan başka mabutlar kabul edenler, biz derler, onlara, ancak bizi Allah'a yakınlaştırıp manevi bir yakınlık derecesine ulaştırırsınlar diye tapıyoruz; şüphe yok ki Allah, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında aralarında hükmeder; şüphe yok ki Allah, yalan söyleyen ve kafirlikte ileri giden hiçbir kimseyi doğru yola sevketmez. | | Ali Bulaç | Haberin olsun; halis (katıksız) olan din yalnızca Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinenler (şöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarında hakkında ihtilaf ettikleri şeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancı, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez. | | Süleyman Ateş | İyi bil ki, halis din yalnız Allah'ındır. O'ndan başka veliler edinerek: "Biz bunlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırmaları için tapıyoruz," diyenler(e gelince): Şüphesiz ki Allah, onlar arasında, ayrılığa düştükleri konuda hükmünü verecektir. Allah, yalancı, nankör insanı doğru yola iletmez. | | Önceki [39:2]< >[39:4] Sonraki |
|
