1. [35:25] | veiy yükeẕẕibûke feḳad keẕẕebe-lleẕîne min ḳablihim. câethüm rusülühüm bilbeyyinâti vebizzübüri vebilkitâbi-lmünîr. | وإن يكذبوك فقد كذب الذين من قبلهم جاءتهم رسلهم بالبينات وبالزبر وبالكتاب المنير وَإِن يُكَذِّبُوكَ فَقَدْ كَذَّبَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ جَاءَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ وَبِالزُّبُرِ وَبِالْكِتَابِ الْمُنِيرِ |
---|
Elmalılı | Seni yalanlıyorlarsa, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Onlara peygamberleri mucizelerle, sahifelerle ve aydınlatıcı kitaplarla gelmişlerdi. | Y. Ali | And if they reject thee, so did their predecessors, to whom came their messengers with Clear Signs, Books of dark prophecies, and the Book of Enlightenment.
| Words | | وإن - And if| يكذبوك - they deny you,| فقد - then certainly,| كذب - denied| الذين - those who| من - (were) before them.| قبلهم - (were) before them.| جاءتهم - Came to them| رسلهم - their Messengers| بالبينات - with clear signs| وبالزبر - and with Scriptures| وبالكتاب - and with the Book| المنير - [the] enlightening.| | Pickthal | And if they deny thee, those before them also denied. Their messengers came unto them with clear proofs (of Allah's Sovereignty), and with the Psalms and the Scripture giving light. | Arberry | If they cry thee lies, those before them also cried lies; their Messengers came to them with the clear signs, the Psalms, the Illuminating Book; | Shakir | And if they call you a liar, so did those before them indeed call (their messengers) liars; their messengers had come to them with clear arguments, and with scriptures, and with the illuminating book. | Free Minds | And if they deny you, then those before them have also denied. Their messengers went to them with proofs, and the Psalms, and the enlightening Scripture. | Qaribullah | If they belie you, those before them also belied. Their Messengers came to them with clear signs; the Psalms, and the Illuminating Book. | Asad | And if they give thee the lie - even so gave the lie to the truth [many of] those who lived before their time, [when] there came unto them their apostles with all evidence of the truth, and with books of divine wisdom, and with light-giving revelation; | Diyanet Vakfı | Eğer seni yalanlıyorlarsa (üzülme), onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. (Oysa ki) peygamberleri onlara açık ayetler (mucizeler), sahifeler ve aydınlatıcı kitap getirmişlerdi. | Diyanet | Eğer seni yalancı sayıyorlarsa bil ki, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara belgeler, sayfalar ve nurlu kitaplar getirmişlerdi. | Edip Yüksel | Seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlamışlardı. Elçileri kendilerine apaçık belgeler, ilahiler ve aydınlatıcı kitaplar getirdiler | Suat Yıldırım | Eğer seni yalancı sayarlarsa, üzülme. Bu yeni bir şey değil. Onlardan öncekiler de gerçeği yalan saymışlardı. Resulleri onlara parlak deliller, kitaplar ve özellikle aydınlatıcı bir kitapla gelmişlerdi. (Amma nafile!) | Yaşar Nuri Öztürk | Seni yalanlıyorlarsa, onlardan öncekiler de yalanlamıştı. Resulleri onlara açık-seçik mesajlar, sayfalar ve aydınlatıcı kitap getirmişlerdi. | Abdulbaki Gölpınarlı | Ve seni yalanlarlarsa gerçekten de onlardan öncekiler de, peygamberleri, onlara apaçık delillerle, sahifelerle ve aydınlatıcı kitapla geldikleri halde yalanladılar. | Ali Bulaç | Eğer seni yalanlıyorlarsa, senden öncekiler de yalanlandı; elçileri ise; kendilerine apaçık ayetler, sahifeler ve aydınlatıcı kitaplar getirmişlerdi. | Süleyman Ateş | Eğer (bunlar) seni yalanlıyorlarsa (üzülme çünkü) bunlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Elçileri onlara açık kanıtlar, sahifeler ve aydınlatıcı Kitap getirmişlerdi (yine de onları yalanladılar). | Önceki [35:24]< >[35:26] Sonraki |
|