1. [3:16] | elleẕîne yeḳûlûne rabbenâ innenâ âmennâ fagfir lenâ ẕünûbenâ veḳinâ `aẕâbe-nnâr. | الذين يقولون ربنا إننا آمنا فاغفر لنا ذنوبنا وقنا عذاب النار الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا إِنَّنَا آمَنَّا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ |
---|
Elmalılı | Onlar ki, "Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi ateş azabından koru!" derler. | Y. Ali | (Namely), those who say: "Our Lord! we have indeed believed: forgive us, then, our sins, and save us from the agony of the Fire;"-
| Words | | الذين - Those who| يقولون - say,| ربنا - "Our Lord!| إننا - Indeed, we| آمنا - (have) believed,| فاغفر - so forgive| لنا - for us| ذنوبنا - our sins| وقنا - and save us| عذاب - (from) punishment| النار - (of) the Fire."| | Pickthal | Those who say: Our Lord! Lo! we believe. So forgive us our sins and guard us from the punishment of Fire; | Arberry | who say, 'Our Lord, we believe; forgive us our sins, and guard us against the chastisement of the Fire' -- | Shakir | Those who say: Our Lord! surely we believe, therefore forgive us our faults and save us from the chastisement of the fire. | Free Minds | The ones who Say: "Our Lord, we believe, so forgive us our sins, and spare us the retribution of the Fire." | Qaribullah | Those are they who say: 'Lord, we believe in You, forgive us our sins and save us from the punishment of the Fire', | Asad | those who say, "O our Sustainer! Behold, we believe [in Thee]; forgive us, then, our sins, and keep us safe from suffering through the fire" - : | Diyanet Vakfı | (Bu nimetler) "Ey Rabbimiz! İman ettik; bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru!" diyen; | Diyanet | Onlar ki, "Rabbimiz! Biz şüphesiz inandık, bunun için günahlarımızı bize bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyen, sabreden, doğru olan, gönülden kulluk eden, hayra sarfeden ve seher vakitlerinde bağışlanma dileyenlerdir. | Edip Yüksel | Onlar ki: "Rabbimiz, biz inandık, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru," derler. | Suat Yıldırım | O müttakiler: “Ey bizim kerim Rabbimiz, biz iman ettik, günahlarımızı bağışla ve bizi cehennem azabından koru!” diye yalvarırlar. | Yaşar Nuri Öztürk | Kullar ki, şöyle derler: "Ey Rabbimiz, kuşkusuz olarak sana inandık. Bağışla günahlarımızı, ateş azabından koru bizi!" | Abdulbaki Gölpınarlı | Onlar öyle kişilerdir ki Rabbimiz derler, inandık, suçlarımızı yarlıga ve bizi koru ateşin azabından. | Ali Bulaç | Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler; | Süleyman Ateş | Rabbimiz, biz inandık, bizim günahlarımızı bağışla, bizi ateş azabından koru! diyenleri, | Önceki [3:15]< >[3:17] Sonraki |
|