1. [26:64] | veezlefnâ ŝemme-l'âḫarîn. | وأزلفنا ثم الآخرين وَأَزْلَفْنَا ثَمَّ الْآخَرِينَ |
---|
Elmalılı | Ötekilerini de buraya yanaştırıvermiştik. |
Y. Ali | And We made the other party approach thither.
|
Words | | وأزلفنا - And We brought near| ثم - there,| الآخرين - the others.| |
Pickthal | Then brought We near the others to that place. |
Arberry | And there We brought the others on, |
Shakir | And We brought near, there, the others. |
Free Minds | And We then brought them to the other side. |
Qaribullah | And there We brought the others on, |
Asad | And We caused the pursuers [Lit., the others".] to draw near unto that place: |
Diyanet Vakfı | Ötekilerini de oraya yaklaştırdık. |
Diyanet | İşte oraya, geridekileri de yaklaştırdık. |
Edip Yüksel | Sonra, diğerlerini yaklaştırdık. |
Suat Yıldırım | Ötekileri (Firavun'un ordusunu da) oraya yaklaştırdık. Mûsâ’yı ve beraberinde olan herkesi kurtardık. Öbürlerini ise suda boğduk. |
Yaşar Nuri Öztürk | Ötekileri de oraya yaklaştırdık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Öbürlerini buraya yaklaştırdık. |
Ali Bulaç | Ötekileri de buraya yaklaştırdık. |
Süleyman Ateş | Ötekileri de buraya yaklaştırdık (Musa ve adamlarının ardından, düşmanları da bu denizde açılan yollara girdiler). |
Önceki [26:63]< >[26:65] Sonraki |