1. [21:18] | bel naḳẕifü bilḥaḳḳi `ale-lbâṭili feyedmeguhû feiẕâ hüve zâhiḳ. velekümü-lveylü mimmâ teṣifûn. | بل نقذف بالحق على الباطل فيدمغه فإذا هو زاهق ولكم الويل مما تصفون بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ |
---|
Elmalılı | Hayır, biz hakkı batılın başına çarparız da onun beynini parçalar. Bir de bakarsın (batıl) o anda yok olup gitmiştir. Allah'a yakıştırdığınız vasıflardan ötürü size yazıklar olsun. | Y. Ali | Nay, We hurl the Truth against falsehood, and it knocks out its brain, and behold, falsehood doth perish! Ah! woe be to you for the (false) things ye ascribe (to Us).
| Words | | بل - Nay,| نقذف - We hurl| بالحق - the truth| على - against| الباطل - [the] falsehood,| فيدمغه - and it breaks its head,| فإذا - behold,| هو - it (is)| زاهق - vanishing.| ولكم - And for you| الويل - (is) destruction| مما - for what| تصفون - you ascribe.| | Pickthal | Nay, but We hurl the true against the false, and it doth break its head and lo! it vanisheth. And yours will be woe for that which ye ascribe (unto Him). | Arberry | Nay, but We hurl the truth against falsehood and it prevails over it, and behold, falsehood vanishes away. Then woe to you for that you describe! | Shakir | Nay! We cast the truth against the falsehood, so that it breaks its head, and lo! it vanishes; and woe to you for what you describe; | Free Minds | No, We cast with the truth upon the falsehood, so it disrupts it, and then it retreats. And woe to you for what you have described. | Qaribullah | No, We hurl truth at falsehood, and it shall conquer it, and see, falsehood vanishes. Woe to you for all you have described. | Asad | Nay, but [by the very act of creation] We hurl the truth against falsehood, [I.e., the truth of God's transcendence against the false idea of His existential immanence in or co-existence with, the created universe.] and it crushes the latter: and lo! it withers away. [The obvious fact that everything in the created universe is finite and perishable effectively refutes the claim that it could be a "projection" of the Creator, who is infinite and eternal.] But woe unto you for all your [attempts at] defining [God] - [Lit., "for all that you attribute [to God] by way of description" or "of definition" (cf. the last sentence of 6:100 and the corresponding note) - implying that the idea of God's "immanence" in His creation is equivalent to an attempt to define His Being.] | Diyanet Vakfı | Bilakis biz, hakkı batılın tepesine bindiririz de o, batılın işini bitirir. Bir de bakarsınız ki, batıl yok olup gitmiştir. (Allah'a) yakıştırdığınız sıfatlardan dolayı yazıklar olsun size! | Diyanet | Gerçeği batılın başına çarparız ve onun beynini parçalar; böylece batıl ortadan kalkar. Allah'a yakıştırdığınız vasıflardan ötürü yazıklar olsun size! | Edip Yüksel | Hayır, biz gerçeği batılın üstüne atarız da onu tepeler ve yok eder. Yakıştırdıklarınızdan ötürü vay halinize. | Suat Yıldırım | Hayır! Biz gerçeği söyler, gerçeği yaparız! Hakkı batılın tepesine indiririz de beynini parçalar, bir anda canı çıkar o batılın! Allah hakkındaki böyle boş düşüncelerinizden ötürü yuh aklınıza, yazıklar olsun size! | Yaşar Nuri Öztürk | Hayır, biz hakkı, bâtılın üzerine fırlatırız da o, onun beynini parçalar. Bir de bakarsın o yok olup gitmiştir. Yakıştırdığınız niteliklerden ötürü yazıklar olsun size! | Abdulbaki Gölpınarlı | Biz, gerçeği, aslı olmayan şeye karşı izhar ederiz de onu tamamıyla iptal ederiz ve batıl, helak olup gider o zaman. Ona isnad ettiğiniz şeylerden dolayı yazıklar olsun size. | Ali Bulaç | Hayır, Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden dolayı eyvahlar size. | Süleyman Ateş | Hayır, biz hakkı batılın üstüne atarız da o onun beynini parçalar, derhal (batılın) canı çıkar. Allah'a yakıştırdığınız niteliklerden ötürü de vay siz(in haliniz)e! | Önceki [21:17]< >[21:19] Sonraki |
|