1. [17:81] | veḳul câe-lḥaḳḳu vezeheḳa-lbâṭil. inne-lbâṭile kâne zehûḳâ. | وقل جاء الحق وزهق الباطل إن الباطل كان زهوقا وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا |
---|
Elmalılı | (Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur." |
Y. Ali | And say: "Truth has (now) arrived, and Falsehood perished: for Falsehood is (by its nature) bound to perish."
|
Words | | وقل - And say,| جاء - "Has come| الحق - the truth| وزهق - and perished| الباطل - the falsehood.| إن - Indeed,| الباطل - the falsehood| كان - is| زهوقا - (bound) to perish."| |
Pickthal | And say: Truth hath come and falsehood hath vanished away. Lo! falsehood is ever bound to vanish. |
Arberry | And say: 'The truth has come, and falsehood has vanished away; surely falsehood is ever certain to vanish.' |
Shakir | And say: The truth has come and the falsehood has vanished; surely falsehood is a vanishing (thing). |
Free Minds | And Say: "The truth has come and falsehood has perished. Falsehood is always bound to perish!" |
Qaribullah | Say: 'Truth has come and falsehood has vanished. Indeed, falsehood will certainly vanish. ' |
Asad | And say: "The truth has now come [to light], and falsehood has withered away: for, behold, all falsehood is bound to wither away!" |
Diyanet Vakfı | Yine de ki: Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur. |
Diyanet | De ki: "Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur." |
Edip Yüksel | Ve şunu bildir ki: "Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmağa mahkumdur." |
Suat Yıldırım | De ki: “Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur.” [21,18] |
Yaşar Nuri Öztürk | Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve de ki: Gerçek geldi, batıl yok olup gitti, şüphe yok ki batıl, zaten yok olur gider. |
Ali Bulaç | De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur." |
Süleyman Ateş | De ki: "Hak geldi, batıl gitti; zaten batıl yok olmağa mahkumdur." |
Önceki [17:80]< >[17:82] Sonraki |