1. [99:1] | iẕâ zülzileti-l'arḍu zilzâlehâ. | إذا زلزلت الأرض زلزالها إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا |
---|
Elmalılı | Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, |
Y. Ali | When the earth is shaken to her (utmost) convulsion,
|
Words | | إذا - When| زلزلت - is shaken| الأرض - the earth| زلزالها - (with) its earthquake,| |
Pickthal | When Earth is shaken with her (final) earthquake |
Arberry | When earth is shaken with a mighty shaking |
Shakir | When the earth is shaken with her (violent) shaking, |
Free Minds | When the Earth shakes its shaking. |
Qaribullah | When the earth is shaken with its mighty shaking, |
Asad | WHEN THE EARTH quakes with her [last] mighty quaking, |
Diyanet Vakfı | Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, |
Diyanet | Yer dehşetle sarsıldıkça sarsıldığı, yeryüzü ağırlıklarını dışarıya çıkardığı ve insanın: "Buna ne oluyor?" dediği zaman; |
Edip Yüksel | Yerin korkunç bir depremle sarsıldığı, |
Suat Yıldırım | Yer o müthiş depremiyle sarsıldığı zaman... |
Yaşar Nuri Öztürk | Yerküre, o sarsıntıyla sarsıldığı zaman, |
Abdulbaki Gölpınarlı | Yeryüzü, şiddetli bir depremle sarsılınca. |
Ali Bulaç | Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, |
Süleyman Ateş | Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, |
Önceki [98:8]< >[99:2] Sonraki |