1. [6:42] | veleḳad erselnâ ilâ ümemim min ḳablike feeḫaẕnâhüm bilbe'sâi veḍḍarrâi le`allehüm yeteḍarra`ûn. | ولقد أرسلنا إلى أمم من قبلك فأخذناهم بالبأساء والضراء لعلهم يتضرعون وَلَقَدْ أَرْسَلْنَآ إِلَى أُمَمٍ مِّن قَبْلِكَ فَأَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ |
---|
Elmalılı | Şüphesiz ki senden önceki ümmetlere de peygamberler gönderdik. Bize yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırdık. |
Y. Ali | Before thee We sent (messengers) to many nations, and We afflicted the nations with suffering and adversity, that they might learn humility.
|
Words | | ولقد - And certainly| أرسلنا - We sent (Messengers)| إلى - to| أمم - nations| من - from| قبلك - before you,| فأخذناهم - then We seized them| بالبأساء - with adversity| والضراء - and hardship| لعلهم - so that they may| يتضرعون - humble themselves.| |
Pickthal | We have sent already unto peoples that were before thee, and We visited them with tribulation and adversity, in order that they might grow humble. |
Arberry | Indeed We sent to nations before thee, and We seized them with misery and hardship that haply they might be humble; |
Shakir | And certainly We sent (messengers) to nations before you then We seized them with distress and affliction in order that they might humble themselves. |
Free Minds | And We have sent others to nations before you. We then took them with adversity and hardship, perhaps they would implore. |
Qaribullah | Before you We sent forth to other nations, and then seized them with misery and hardship so that they might humble themselves. |
Asad | And, indeed, We sent Our messages unto people before thy time, [O Prophet,] and visited them with misfortune and hardship so that they might humble themselves: |
Diyanet Vakfı | Andolsun ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından boyun eğsinler diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık. |
Diyanet | Şüphesiz ki, senden önce ümmetlere peygamberler göndermiştik; onları yalvarsınlar diye darlık ve sıkıntıya sokmuştuk. |
Edip Yüksel | Senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntılarla sınadık. |
Suat Yıldırım | Senden önce de birtakım ümmetlere resuller gönderdik. Dinlemediler: Hakka dönüş yapsın, suçlarının affı için niyaz etsinler diye onları çetin bir yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla cezalandırdık. |
Yaşar Nuri Öztürk | Andolsun ki, senden önce de ümmetlere elçiler göndermiştik. O ümmetleri, bize yaklaşıp sığınsınlar diye zorluklar ve darlıklarla yakalamıştık. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki senden önceki ümmetlere de peygamberler yolladık da yalvarmaya düşsünler diye onları şiddetli sıkıntılara, kıtlığa ve hastalığa uğrattık biz. |
Ali Bulaç | Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onları dayanılmaz zorluk (yoksulluk) ve sıkıntılarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarırlar diye. |
Süleyman Ateş | Senden önce de ümmetlere elçiler gönderdik. (İnkarlarından dönüp bize) yalvarsınlar diye onları darlık ve sıkıntı ile yakalayıp cezalandırmıştık. |
Önceki [6:41]< >[6:43] Sonraki |