1. [44:11] | yagşe-nnâs. hâẕâ `aẕâbün elîm. | يغشى الناس هذا عذاب أليم يَغْشَى النَّاسَ هَذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ |
---|
Elmalılı | Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. |
Y. Ali | Enveloping the people: this will be a Penalty Grievous.
|
Words | | يغشى - Enveloping| الناس - the people.| هذا - This| عذاب - (will be) a punishment| أليم - painful.| |
Pickthal | That will envelop the people. This will be a painful torment. |
Arberry | covering the people; this is a painful chastisement. |
Shakir | That shall overtake men; this is a painful punishment. |
Free Minds | It will envelop the people: "This is a painful retribution!" |
Qaribullah | engulfing the people; this will be a painful punishment. |
Asad | enveloping all mankind, [and causing the sinners to exclaim:] "Grievous is this suffering! |
Diyanet Vakfı | Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır. |
Diyanet | Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır. |
Edip Yüksel | İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır. |
Suat Yıldırım | O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır. |
Yaşar Nuri Öztürk | İnsanları kuşatıp sarar. İnletici bir azaptır bu. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap. |
Ali Bulaç | (Bu duman) insanları sarıp-kuşatıverir. İşte bu, acı bir azaptır. |
Süleyman Ateş | (Duman) İnsanları sarar. Bu, acı bir azabdır. |
Önceki [44:10]< >[44:12] Sonraki |