1. [44:10] | ferteḳib yevme te'ti-ssemâü bidüḫânim mübîn. | فارتقب يوم تأتي السماء بدخان مبين فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَاءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ |
---|
Elmalılı | Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. |
Y. Ali | Then watch thou for the Day that the sky will bring forth a kind of smoke (or mist) plainly visible,
|
Words | | فارتقب - Then watch| يوم - (for the) Day| تأتي - (when) will bring| السماء - the sky| بدخان - smoke| مبين - visible,| |
Pickthal | But watch thou (O Muhammad) for the day when the sky will produce visible smoke |
Arberry | So be on the watch for a day when heaven shall bring a manifest smoke |
Shakir | Therefore keep waiting for the day when the heaven shall bring an evident smoke, |
Free Minds | Therefore, watch for the day when the sky will bring a visible smoke. |
Qaribullah | Watch for the Day when the heaven will bring clear smoke, |
Asad | WAIT, THEN, for the Day when the skies shall bring forth a pall of smoke which will make obvious [the approach of the Last Hour], |
Diyanet Vakfı | Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. |
Diyanet | Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır. |
Edip Yüksel | Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle. |
Suat Yıldırım | O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır. |
Yaşar Nuri Öztürk | Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle. |
Abdulbaki Gölpınarlı | Artık gözetle gökyüzünden apaçık, gözle görünür bir dumanın geleceği günü. |
Ali Bulaç | Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle; |
Süleyman Ateş | Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle. |
Önceki [44:9]< >[44:11] Sonraki |