1. [26:149] | vetenḥitûne mine-lcibâli büyûten fârihîn. | وتنحتون من الجبال بيوتا فارهين وَتَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتًا فَارِهِينَ |
---|
Elmalılı | Ki bir de dağlardan keyifli keyifli kâşâneler oyuyorsunuz." |
Y. Ali | "And ye carve houses out of (rocky) mountains with great skill.
|
Words | | وتنحتون - And you carve| من - of| الجبال - the mountains,| بيوتا - houses| فارهين - skillfully.| |
Pickthal | Though ye hew out dwellings in the mountain, being skilful? |
Arberry | Will you still skilfully hew houses out of the mountains? |
Shakir | And you hew houses out of the mountains exultingly; |
Free Minds | "And you carve homes out of the mountains with great skill?" |
Qaribullah | Will you still hew your dwellings in the mountains? |
Asad | and that you will [always be able to] hew dwellings out of the mountains with [the same] great skill?" [See note on 7:74.] |
Diyanet Vakfı | (Böyle sanıp) dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz (oyup yapıyorsunuz). |
Diyanet | Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. |
Edip Yüksel | "Ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz." |
Suat Yıldırım | Böyle düşündüğünüz için mi dağlarda ince bir sanat eseri lüks villalar yontuyorsunuz? |
Yaşar Nuri Öztürk | "Keyif içinde, dağlardan evler yontuyorsunuz." |
Abdulbaki Gölpınarlı | Ve büyük bir akılla, ustalıkla dağlarda evler yontmadasınız. |
Ali Bulaç | "Dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz." |
Süleyman Ateş | Dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz. |
Önceki [26:148]< >[26:150] Sonraki |