Kelime

Kelime<not selected>
Kök<not selected>
Konum[:]

Lütfen mavi renkteki Arapça herhangi bir kelimeyi tıklayınız.

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
15 farklı meali görmek için lütfen [Sure:Ayet] numarasına tıklayınız
Ayet(ler): 1 Surah :  10 - YunusGörüntülenen ayet : 88 | 109 - Sure No: 10
Önceki [10:87]< >[10:89] Sonraki
1.
[10:88]
veḳâle mûsâ rabbenâ inneke âteyte fir`avne vemeleehû zînetev veemvâlen fi-lḥayâti-ddünyâ rabbenâ liyüḍillû `an sebîlik. rabbene-ṭmis `alâ emvâlihim veşdüd `alâ ḳulûbihim felâ yü'minû ḥattâ yeravu-l`aẕâbe-l'elîm.وقال موسى ربنا إنك آتيت فرعون وملأه زينة وأموالا في الحياة الدنيا ربنا ليضلوا عن سبيلك ربنا اطمس على أموالهم واشدد على قلوبهم فلا يؤمنوا حتى يروا العذاب الأليم
وَقَالَ مُوسَى رَبَّنَا إِنَّكَ آتَيْتَ فِرْعَوْنَ وَمَلَأَهُ زِينَةً وَأَمْوَالاً فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا رَبَّنَا لِيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِكَ رَبَّنَا اطْمِسْ عَلَى أَمْوَالِهِمْ وَاشْدُدْ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَلاَ يُؤْمِنُواْ حَتَّى يَرَوُاْ الْعَذَابَ الْأَلِيمَ
Elmalılı Musa dedi: "Ey Rabbimiz! Sen Firavun'a ve adamlarına şu dünya hayatında göz kamaştırıcı zenginlik ve bol bol servet verdin. Ey Rabbimiz! Senin yolundan saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını sil süpür ve kalblerine sıkıntı düşür. Çünkü onlar o acıklı azabı görmedikçe iman etmeyecekler."
Y. AliMoses prayed: "Our Lord! Thou hast indeed bestowed on Pharaoh and his chiefs splendour and wealth in the life of the present, and so, Our Lord, they mislead (men) from Thy Path. Deface our Lord, the features of their wealth, and send hardness to their hearts, so they will not believe until they see the grievous penalty."
 Words| وقال - And Musa said,| موسى - And Musa said,| ربنا - "Our Lord!| إنك - Indeed, You| آتيت - have given| فرعون - Firaun| وملأه - and his chiefs| زينة - splendor| وأموالا - and wealth| في - in| الحياة - the life| الدنيا - (of) the world.| ربنا - Our Lord!| ليضلوا - That they may lead astray| عن - from| سبيلك - Your way.| ربنا - Our Lord!| اطمس - Destroy| على - [on]| أموالهم - their wealth| واشدد - and harden| على - [on]| قلوبهم - their hearts,| فلا - so (that) not| يؤمنوا - they believe| حتى - until| يروا - they see| العذاب - the punishment -| الأليم - the painful."|
PickthalAnd Moses said: Our Lord! Lo! Thou hast given Pharaoh and his chiefs splendour and riches in the life of the world, Our Lord! that they may lead men astray from Thy way. Our Lord! Destroy their riches and harden their hearts so that they believe not till they see the painful doom.
Arberry Moses said, 'Our Lord, Thou hast given to Pharaoh and his Council adornment and possessions in this present life. Our Lord, let them go astray from Thy way; Our Lord, obliterate their possessions, and harden their hearts so that they do not believe, till they see the painful chastisement.'
ShakirAnd Musa said: Our Lord! surely Thou hast given to Firon and his chiefs finery and riches in this world's life, to this end, our Lord, that they lead (people) astray from Thy way: Our Lord! destroy their riches and harden their hearts so that they believe not until they see the painful punishment.
Free MindsAnd Moses said: "Our Lord, you have given Pharaoh and his commanders adornments and wealth in this worldly life so that they will misguide from Your path. Our Lord, wipe-out their wealth and bring grief to their hearts; for they will not believe until they see the painful retribution."
Qaribullah 'Our Lord, ' supplicated Moses. 'You have given Pharaoh and his Council adornments and possessions in this life. Our Lord, let them go astray from Your Path. Our Lord, destroy their possessions and harden their hearts so that they shall not believe until they see the painful punishment.
AsadAnd Moses prayed: "O our Sustainer! Verily, splendour and riches hast Thou vouchsafed, in the life of this world, unto Pharaoh and his great oneswith the result, O our Sustainer, that they are leading [others] astray from Thy path!'?s O our Sustainer! Wipe out their riches, and harden their hearts, so that they may not attain to faith ere they see the grievous suffering [that awaits them]!"
Diyanet VakfıMusa dedi ki: Ey Rabbimiz! Gerçekten sen Firavun ve kavmine dünya hayatında zinet ve nice mallar verdin. Ey Rabbimiz! (Onlara bu nimetleri), insanları senin yolundan saptırsınlar ve elem verici cezayı görünceye kadar iman etmesinler, diye mi (verdin)? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et, kalplerine sıkıntı ver (ki iman etsinler).
DiyanetMusa: "Rabbimiz! Doğrusu sen Firavun'a ve erkanına ziynetler ve dünya hayatında mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan şaşırtmaları için mi? Rabbimiz! Mallarını yok et, kalblerini sık; çünkü onlar can yakıcı azabı görmedikçe inanmazlar" dedi.
Edip YükselMusa dedi ki: "Rabbimiz, sen Firavun ve konseyine dünya hayatında lüks ve mal verdin. Rabbimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Rabbimiz, onların mallarını silip süpür ve acı azabı görünceye kadar inanmasınlar diye kalplerini katılaştır."
Suat YıldırımMûsâ: “Ey bizim Rabbimiz!” dedi. “Sen Firavun ile onun ileri gelen yardımcılarına dünya hayatında muazzam zinet, haşmet ve servet verdin. Ey bizim Rabbimiz! İnsanları neticede Senin yolundan saptırsınlar diye mi onlara bu imkânı verdin? Ey bizim büyük Rabbimiz, mahvet, sil süpür onların servetlerini ve kalplerini şiddetle sık! Belli ki o acı azabı görmedikçe onlar imana gelmeyecekler.”
Yaşar Nuri ÖztürkMûsa şöyle dedi: "Rabbimiz! Sen, Firavun ve kodamanlarına şu geçici hayatta debdebe verdin, mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptırsınlar diye mi? Rabbimiz! Onların mallarını sil-süpür, kalplerini şiddetle sık ki, acıklı azabı görünceye kadar inanmasınlar!"
Abdulbaki GölpınarlıVe Musa, Rabbimiz dedi, sen Firavun'a ve ona uyanlardan ileri gelenlere gerçekten de dünya yaşayışına ait ziynetler ve mallar verdin. Rabbimiz, onlar bu yüzden halkı doğru yoldan çıkarmada, saptırmadalar. Rabbimiz, mallarını mahvet, yurtlarında kendi sefaletlerini göster onlara da yüreklerini sık, çünkü onlar, o elemli azabı görünceye dek inanmayacaklar.
Ali BulaçMusa dedi ki: "Rabbimiz, şüphesiz Sen, Firavun'a ve önde gelen çevresine dünya hayatında bir çekicilik (güç, ihtişam) ve mallar verdin. Rabbimiz, Senin yolundan saptırmaları için (mi?) Rabbimiz, mallarını yerin dibine geçir ve onların kalplerinin üzerini şiddetle bağla; onlar acı azabı görecekleri zamana kadar iman etmeyecekler."
Süleyman AteşMusa: "Rabbimiz dedi, sen Fir'avn'a ve adamlarına yakın hayatta süs ve nice mallar verdin. Rabbimiz, senin yolundan saptırsınlar diye mi? Rabbimiz, onların mallarını yok et, kalblerini sık ki, acı azabı görünceye kadar inanmasınlar!"
Önceki [10:87]< >[10:89] Sonraki
Burada sunulan verilerin tamamı kontrol edilmemiştir. Lütfen orijinal kaynaklardan doğruluğunu kontrol ediniz. Türkçe Tercümeler, tanzil.net internet sitesinden temin edilmiştir. Çalışmamızda kullanılan veritabanı, openburhan.net projesinin veritabanının yeniden düzenlenmiş halidir. Kur'an-ı Kerim sayfasına dönüş için tıklayınız. Urduca-İngilizce OpenBurhan versiyonu için tıklayınız. Çalışmamızda kullanılan verilerin ve dosyaların telif hakları sahiplerine aittir.
OpenBurhanTR 2.0.17